Nasıl çalışır

ağaç yaşken eğilir(miş)

 

Aslında bundan yıllar önce başlamıştı tamir merakım. Çocukluğumda en çok “Bu nasıl çalışıyor?” cümlesiyle bunaltırdım etrafımdakileri.

 

Önce oyuncaklarımı sökmeye başladım; nasıl çalıştıklarını öğrendim. Ama yerde paramparça yatan oyuncağın nasıl çalıştığını öğrenmek, onunla tekrar oynayabilmek için yeterli değildi. Doğal olarak ikinci soruyu sordum: “Bu nasıl tamir edilir?”

 

Oyuncak, bisiklet, evdeki bozuk musluk, elektrik prizi, yolda kalan otomobil… derken, nasıl çalışıyor-nasıl tamir edilir sorularına epey bir cevap buldum.

 

Bu arada, iki teker üzerinde yol alan  o “şeytan icadı” motosikletle tanışmıştım. Önce mobiletle başlayan tanışıklık kimi zaman kiralayarak, kimi zaman “karşı duvara kadar gidip gelicem, n’olur bi tur versene” diye ikna ettiğim arkadaşlardan ödünç aldığım motorları kullanarak devam etti. Mobilet küçük geldi, yazdan yaza motor kiralamak yetmedi, arkadaşlarım da bir anda motorlarını satınca (!) kendi motorumu almaya karar verdim.

 

İkinci el bir motor aldım. Onunla uzun-kısa demeden gezilere gittim, tamir ve bakımlarını servislerde, ustalarda yaptırdım; saçımı süpürge ettim, bağrıma taş bastım ama o iki soru cümlesini ağzıma bile almadım!

 

Sonra… sonra bir gün gazetede gördüğüm bir ilan üzerine 1957 model bir motosiklet satın aldım. Bu motoru 3 kez farklı farklı ustalara restore ettirdim, 3 seferde de yolda kaldım. 3. Soruyu sormanın vakti gelmişti: “Bu niçin çalışmıyor?” Bir saniye sonrasında ise yeminini bozmuş, tövbekar eski kabadayı Cüneyt Arkın gibiydim: “Nayıırrr, n’olamaz, dayanamıyorum… Bu nasıl çalışıyorrr?” Her yaşta çocuk olunabiliyormuş.

 

Motoru söküp dağıtmak şart ama sonrasında kim toplayacak diye düşünürken Cüneyt abi, zalim Bizans askerinin suratına haykırarak tekrar imdadıma yetişti: “Kara Murat benim!!!”

 

—o—

 

ben sana tamirci olamazsın demedim

 

Motoru söküp, tamir edecek ve yeniden toplayacaktım. Önce bir atölye tuttum kendime. Daha sonra, yıllar yılı tamirat yapmak için satın aldığım lüzumlu-lüzumsuz tüm alet-edevatı topladım. (Evinde seramiklerin arasındaki derz dolgularını kazımak isteyen varsa haber versin, elimde az kullanılmış bir alet var; iki takım bıçağı ile birlikte)

 

Motor tamir-bakım-restorasyon hikayeleri böylece başladı. Önce klasik motoru elden geçirirken bir baktım ki artık günlük kullandığım motorumun da tamir bakımlarını yapmaya başlamışım. Zaman içerisinde arkadaşların motorlarının onarımları başladı… Bir dakika yahu, hani bunlar motorlarını satmıştı. Nereden çıktılar şimdi bir anda???

 

Bilgimi ve tecrübemi aşan konularda mutlaka işin uzmanına veya bir profesyonele başvurdum. Hayatımızı emanet ettiğimiz bir makinede “Aman canım, şurasını da idareten telle bağlarım.” demek, yapacağınız en son hata olabilir!

 

 

—o—

 

aman tertip, can tertip. (Ersen ve Dadaşlar)

 

Hasta, doktora telefon edip tahlil sonuçlarını sormuş:

  • Durum nedir doktor, iyileşecek miyim?
  • Sana iki haberim var. Birincisi kötü, ikincisi daha kötü!
  • Kötü olan nedir?
  • Bir günlük ömrün kalmış.
  • Dalga mı geçiyorsun! Bundan daha kötü ne olabilir ki?
  • Seni dün arayacaktım, unuttum..!

 

Tamir işine girdiğinizde alacağınız en kötü haberlerden birisi “parça arttırdım” demektir. Her şeyi yeniden söküp, artan parçayı yerine takmanız gerekir. Ancak, bundan daha kötüsü de var: “parça kaybettim!”

 

Atölyeniz evin altındaki garaj, boş bir dükkan veya kimilerinin yaptığı gibi evinizin salonu olabilir. Nerede çalışırsanız çalışın, yere sağlam ve temiz bir (tercihen) naylon örtü sermekte fayda var. Bu iş için en büyük boy çöp torbaları çok uygun. Hem işiniz bittiğinde ortalık temiz kalır, hem de parçaları bir arada tutacağınız bir çalışma sahanız olur. Eski dondurma ve yoğurt kapları, kavanoz ve bardaklar, çıkan parçaları tertipli bir şekilde saklamanıza yardım edecektir. Hatta bunlar arasında benzine dayanıklı olan kapların içinde, eski bir diş fırçası yardımıyla yağlı, kirli parçalarınızı temizleyebilirsiniz.

 

Söktüğüm parçaları sadece kutulara koyarak sınıflandırmakla yetinmiyorum. O vidanın, bu yayın, şu telin nereden çıktığını hatırlamak için not alabileceğim kağıt-kalemi de el altında tutuyorum; tavsiye ederim. Bu işi yaparken sıkılırsanız şarkı söyleyin: Aman tertip, can tertip…

 

Yapılacak her işlemde, mutlaka, size yol gösterecek bir kitap, doküman veya benzer belgelerden edinin. Hemen hemen her motora ilişkin basit ya da kapsamlı tamir-bakım kitaplarını internet vasıtasıyla bulabilirsiniz. Bu konuda temel olarak iki firma var: Clymer (www.clymer.com) ve Haynes (www.haynes.com). Eğer motorunuz hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz ya da yardımcı bir kitabınız yoksa parçaları sökerken kırabilirsiniz. Kırılan her parça size maliyet, zaman kaybı ve beceriksizlik hanesinde  yeni bir çizik olarak geri dönecektir. Nereden mi biliyorum?

 

Elime anahtar takımını alıp resimdeki dişliyi hiç dikkat etmeden sökmeye kalkıştım. Somunlar genellikle saat yönüne sıkılır ve ters saat yönünde gevşetilir. Ancak bu kuralın istisnası olduğunu hatırladığımda dişliden “çıtırrrtt” sesi gelmişti bile. Somunu gevşetiyorum zannederken sıkmışım!

 

ipucu: meditasyon ve yoga yapın. Ya da kırlarda uzun yürüyüşlere çıkın. sizi sakinleştirecektir.

 

—o—

 

ayna, ayna, söyle bana. var mı bu dünyada benimkinden güzel motor?

 

Modeli, markası, yılı, motor hacmi, rengi ve türü ve kullanım amacı ne olursa olsun en güzel motosiklet, sahip olduğumuz motosiklettir.

 

Sağlıklı çalışan, emniyetli ve keyifli bir şekilde bizi taşıyan motosiklete sahip olmak için olağan bakımlarını yap(tır)mak, eskiyen parçalarını mümkünse tamir ettirip değilse yenisiyle değiştirmek lazım. Tabii iş bununla da kalmamalı. Gerek günlük kullanım öncesinde, gerekse uzun süreli park durumlarında biz motor sahiplerinin de çok basit ve temel konuları kontrol etmemiz faydalı olacaktır.

 

“Ben motora elimi sürmem, götürür her türlü bakımını yaptırırım.” diyebilirsiniz. Ancak lastik havalarınızı, zincirli motor sahibiyseniz zincirin pisliklerden arınmış ve yağlanmış olduğunu, varsa motor yağ ve su seviyesinin yerinde olduğunu kontrol ederek daha büyük hasarlar oluşmasını ya da gezintinizin yarı yolda kesilmesini engelleyebilirsiniz.

 

Yani, uzun lafın kısası, elimden geldiğince, dilim döndüğünce motorların temel teknik prensiplerinden basit tamir bakımlarına, arıza durumunda kontrol edilmesi gereken ana başlıklardan ilginç onarım hatıralarına dair yaşadıklarımı burada yazmaya çalışacağım.

 

1957 model motosiklet ne mi oldu? Arızasını giderdikten sonra baştan aşağı restore etmeye başladım. Sonra bu restorasyona öyle kaptırdım ki kendimi, başka projelere de başladım. Arada onlardan da bahsederim, sohbetimiz tatlanır.